BAKIM, BORÇ ve MİNNET SAİKLERİNİN MURİS MUVAZAASINA ETKİSİ

BAKIM, BORÇ ve MİNNET SAİKLERİNİN MURİS MUVAZAASINA ETKİSİ

1️⃣ Minnet ve Bakım Saikiyle Yapılan Devirler Muvazaalı Sayılmaz

Yarg. 1. HD, 19.11.2013 (Tapu İptali ve Tescil – Tenkis)

Miras bırakan yaşlı, hastalıklı ve yalnızdır.

Kendisine yıllarca bakan oğluna, biri satış, diğerini “ölünceye kadar bakma” sözleşmesiyle devretmiştir.

Kızları ise murisle ilgilenmemiş, hatta cenazesine katılmamıştır.

Yargıtay çoğunluğu kararı onamış; ancak muhalefet şerhinde şu önemli ilke vurgulanmıştır:

“Miras bırakan, hastalığında kendisine bakan oğluna minnet duygusuyla taşınmaz devretmişse, bu devir muvazaalı değildir.
Satış bedelinin para yerine hizmet olması mümkündür.
(HGK, 29.04.2009, 2009/1-130 K.)”

Bu karar, mirasçılardan mal kaçırma saikiyle minnet saiki arasındaki farkı net biçimde ortaya koyar.

2️⃣ Bakım veya Hizmet Karşılığı Devir – Geçerlidir

Yarg. 1. HD, 27.11.2019 – Tapu İptali ve Tescil / Tazminat

Yarg. 1. HD, 31.10.2019 – 2016/13155 E., 2019/5597 K.

Her iki kararda da miras bırakan, oğluna veya gelinine taşınmazlarını “satış” yoluyla devretmiştir.

Ancak Yargıtay, şu ölçütleri vurgulamıştır:

  • Devir mirasçıdan mal kaçırma amacıyla değil, bakım ve minnet saikiyle yapılmıştır.
  • Davalıların, murisin bakımını yıllarca üstlendiği ispatlanmıştır.
  • Satış bedelinin mutlaka para olması gerekmez; hizmet de bedel sayılır.
“Semen yalnız para değil, hizmet ve emek de olabilir.”
(Yarg. 1. HD, 31.10.2019)

Bu durumda muris muvazaası iddiası reddedilir.

3️⃣ Tanık Beyanları ve Delillerin Değerlendirilmesi

Yargıtay, muris muvazaası davalarında delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesini ister.

Buna göre mahkemeler şu unsurları birlikte inceler:

- Murisin yaşı ve sağlık durumu:

Miras bırakanın yaşı, hastalıkları veya fiziksel-ruhsal durumu, işlem sırasındaki irade özgürlüğünün değerlendirilmesinde belirleyici rol oynar.

- Taraflar arasındaki ilişki:

Miras bırakan ile taşınmazı devralan kişi arasındaki yakınlık, bakım, minnet veya husumet gibi insani ilişkiler dikkatle incelenir. Bu ilişki, devrin amacını anlamada önemli bir göstergedir.

- Alıcının ödeme gücü:

Taşınmazı devralan kişi gerçekten satış bedelini ödeyebilecek mali güce sahip midir? Bu unsur, görünürdeki satışın gerçekte bir bağış olup olmadığını ortaya koyar.

- Satış bedeli ile taşınmazın gerçek değeri arasındaki fark:

Taşınmazın devrinde bedel ile gerçek değer arasında ciddi bir fark varsa, muvazaa şüphesi artar.

- Tanık beyanları:

Tanıkların ifadeleri, murisin asıl iradesinin aydınlatılmasında en önemli delillerdendir. Murisin devir işlemini hangi amaçla yaptığı genellikle bu beyanlarla ortaya çıkar.

⚖️ Sonuç: Ne Zaman Muris Muvazaası Olur?

Tüm bu kararlar ışığında Yargıtay’ın yerleşik yaklaşımı şöyle özetlenebilir:

Muris Muvazaası Oluşur:

  • Muris, taşınmazını görünürde satış/bakım olarak devretmiştir.
  • Gerçekte bağış yapmış, bedel alınmamıştır.
  • Amaç, bir veya birkaç mirasçıyı miras hakkından yoksun bırakmaktır.
  • Devir, mirasçılar aleyhine haksız kazanç yaratmaktadır.

Muris Muvazaası Oluşmaz:

  • Muris, bakım, minnet duygusu veya hizmet karşılığı temlik yapmıştır.
  • Devir, alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla yapılmıştır.
  • Miras bırakanın gerçek iradesi mal kaçırma değil, ihtiyaç, borç veya şükran duygusudur.

🧭 Son Söz

Muris muvazaası davaları, miras bırakanın kalbindeki niyeti okumaya çalışır.

Bu nedenle her olay kendi içinde değerlendirilir.

Yargıtay’ın yerleşik görüşü şu cümlede özetlenebilir:

💬 “Muris muvazaasında ölçü, görünürdeki işlem değil, murisin gerçek iradesidir.”


Anahtar Kelimeler
:
muris muvazaası,bakım,borç ve minnet,mal kaçırma,tanık,erzurum miras
Yükleniyor...