
📅 Karar Tarihi: 10.09.2025
📌 Esas No: 2024/129
📌 Karar No: 2025/499
📍 Mahkeme: Samsun BAM 4. Hukuk Dairesi
📌 İlgili Kanunlar: Türk Medeni Kanunu (TMK) m. 166, 184 – HMK m. 371
Davacı kadın, 1990 yılında evlendiği eşinin 1998’de başka bir kadınla imam nikahı kıyarak birlikte yaşadığını, evlilikleri boyunca kendisine şiddet uyguladığını ve sekiz yıldır ayrı yaşadıklarını belirterek boşanma, ziynet eşyalarının iadesi, nafaka ve tazminat talebiyle dava açtı.
Davalı erkek ise davaya süresinde cevap vermedi; verdiği geç cevapta ikinci evliliği eşinin bilgisi ve rızasıyla yaptığını savundu.
🔍 Temel Uyuşmazlık:
Boşanma davasında sadakatsizlik vakasının, davalının ikrarı ile ispatlanmış sayılıp sayılamayacağıdır.
📌 Kurulun Tespitleri:
Hukuk Genel Kurulu, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin bozma kararını yerinde bularak, BAM’ın direnme kararını oy birliğiyle bozdu.
📌 Sadakatsizlik vakalarının ikrarla ispatı konusunda önemli bir içtihat niteliğindedir.
📌 Nüfus kayıtları ve ikrar edilen durumların, hâkimin vicdani kanaatiyle birlikte değerlendirilebileceği bir kez daha vurgulanmıştır.
📌 Delillerin dava dilekçesinde açıkça gösterilmemiş olması, vakanın mahkemece sabit görülmesini engellemez.
Not:Boşanma davalarında kusur tespiti, hem boşanma kararı hem de maddi-manevi tazminat ve nafaka gibi feri talepler açısından belirleyicidir. Bu karar, özellikle evlilik dışı çocuklar, imam nikahı ve ikrarın delil niteliği gibi hassas konulara ışık tutmaktadır.
Unutmayın: Bu içerik yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Somut olaylar için bir avukattan hukuki danışmanlık almanız gereklidir.