Mehir Senedi Nedir ve Boşanma Davasında Talep Edilebilir mi?
Mehir, İslam hukukuna göre evlenme sırasında erkeğin kadına vermeyi taahhüt ettiği mal veya paradır. Bu taahhüt yazılı şekilde belgelendirilirse buna "mehir senedi" denir. Mehir, sözlü ya da yazılı olarak kararlaştırılabilir; ancak yazılı olması ispat açısından önem taşır.
Boşanma davası sırasında mehir, taraflardan biri tarafından talep edilebilir. Eğer mehir verilmemişse, kadın bunu dava yoluyla talep edebilir. Yazılı bir mehir senedi varsa, bu belge alacak davasında delil olarak kullanılabilir. Ancak sözlü bir taahhüt varsa, bu durumda tanıkla ispat gerekebilir.
Sonuç olarak, mehir senedi yazılı ya da sözlü yapılabilir, ancak yazılı olması hukuki süreçlerde ispat kolaylığı sağlar ve boşanma davasında talep edilmesi mümkündür.
Mehir Senedi ve Altın İadesi Hakkında Yargıtay Kararı
/Yargıtay 3.HD.2017/15658E.2019/2107K./
Evlilik sürecinde taraflar arasında yapılan mehir senedi zaman zaman hukuki uyuşmazlıklara konu olabiliyor. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2019 yılında verdiği bir karar da bu konuda önemli bir örnek niteliğinde.
Olayın Özeti
Davacı kadın, evliliğinin yaklaşık iki ay sürdüğünü ve kendi kusurundan kaynaklanmayan nedenlerle boşanma davası açıldığını belirtiyor. Evlilik sırasında bir mehir senedi düzenlendiğini, bu senette belirtilen eşyaların ve 10.000 TL tutarındaki tazminatın davalılardan tahsil edilmesini istiyor.
Mahkeme tespiti sırasında, senette yazılı eşyaların yalnızca 1.500 TL değerinde bir kısmı davalının evinde bulunuyor. Davacı, kalan eşyaların bedelini ve ayrıca 10.000 TL’lik mehir tazminatını talep ediyor. Bunun yanı sıra, düğünde takılan 100 gram altının da iadesini istiyor.
Davalılar ise bazı eşyaları borçlarını ödemek için sattıklarını, davacının evden ayrılırken altınları götürdüğünü savunuyor.
İlk Derece Mahkemesi Kararı
Mahkeme, yapılan bilirkişi incelemesi doğrultusunda:
Bulunan eşyaların aynen ya da bedelinin (1.500 TL) davacıya verilmesine,
Bulunmayan eşyaların bedelinin (20.205 TL) tahsiline,
Mehir senedindeki 10.000 TL’nin davacıya ödenmesine,
Ancak davacının 100 gram altın talebini ispatlayamadığı gerekçesiyle bu kısmın reddine karar veriyor.
Yargıtay’ın Değerlendirmesi
Yargıtay, bu noktada önemli bir ayrım yapıyor:
Mehir senedinde, çeyiz eşyalarıyla birlikte 100 gram altının davalılara teslim edildiği açıkça yazılıdır.Bu nedenle altınların varlığı davacı tarafından ispatlanmış sayılır.Dolayısıyla, ispat yükü davalılardadır. Yani davalıların, altınları davacıya teslim ettiklerini veya bedelini ödediklerini kanıtlamaları gerekir.Mahkemenin, ispat yükünü yanlış değerlendirip davacının talebini reddetmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
Kararın Sonucu
Yargıtay, bu gerekçeyle mahkeme kararını bozmuştur. Yani dosya, altınlar yönünden yeniden görülmek üzere geri gönderilmiştir.
Bu Karardan Çıkarılacak Dersler
Mehir senedi tarafları bağlayan yazılı bir belgedir. İçindeki hükümler, ispat açısından önemlidir.
Senette açıkça teslim edildiği belirtilen altın veya eşyaların varlığı kabul edilir. Dolayısıyla, bunların iade edildiğini davalılar ispatlamak zorundadır.Aile hukukunda, özellikle çeyiz eşyaları ve ziynetlerle ilgili davalarda, ispat yükünün kimde olduğu çok kritik bir noktadır.Bu karar, evlilik sürecinde yapılan yazılı anlaşmaların ve özellikle mehir senetlerinin ne kadar bağlayıcı olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.