İşçilik alacaklarının geç ödenmesi halinde işçilerin “munzam zarar” (yasal faizi aşan ek zarar) talebi uzun süredir tartışma konusuydu. Yargıtay 9.Hukuk Dairesi 2025/4886 E., 2025/5547 K. sayılı kararı ile işverenlerin ekonomik dalgalanmalar sebebiyle ek tazminat koşullarının tek başına yeterli olmadığına kişisel zararın ispatlanması gerektiğine hükmetmiştir.
📌 Davanın Konusu
- Davacı işçi, iş sözleşmesinin 28.12.2017’de haksız feshedildiğini iddia ediyor.
- İşçilik alacakları için açılan dava sonucunda 2021’de hüküm verilmiş, karar 2023’te kesinleşmiş ve alacak 31.05.2023’te ödenmiş.
- Davacı, 5 yılı aşkın süreyle geç ödeme nedeniyle enflasyon, döviz artışı ve ekonomik kayıplardan doğan “munzam zarar” (yasal faizi aşan ek zarar) talep ediyor.
📌 İlk Derece Mahkemesi (Bakırköy 53. İş Mahkemesi)
- Munzam zarar için somut zarar ispatı gerektiğini, sadece enflasyona dayalı talebin yeterli olmadığını belirterek davayı reddetti.
📌 İstinaf (İstanbul BAM 25. Hukuk Dairesi)
- İlk derece mahkemesinin kararını esas yönünden yerinde buldu.
- Ancak vekâlet ücreti yönünden düzeltme yaparak yine davayı reddetti.
📌 Temyiz (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi)
- Davacı vekili, bilirkişi incelemesi yapılmadan karar verildiğini ve enflasyon karşısında yasal faizin munzam zararı karşılamadığını ileri sürdü.
- Yargıtay, dosyadaki delilleri, hukuk kurallarını ve gerekçeleri inceledi.
- Munzam zararın ispatlanamadığı kanaatine vardı.
- Bölge Adliye Mahkemesi kararını onadı.
⚖️ Sonuç
- Yargıtay, munzam zarar talebini reddetti.
- Karar: 30.06.2025, oybirliğiyle onama.
👉 Bu karar, işçilik alacaklarının gecikmeli ödenmesi halinde sırf enflasyon ve faiz kaybına dayanılarak “munzam zarar” talep edilemeyeceğini, bunun somut ve kişisel bir zarar olarak ispatlanması gerektiğini vurguluyor.