Evlilik birliğinin sona ermesiyle birlikte en sık karşılaşılan hukuki uyuşmazlıklardan biri boşanma davası ile birlikte açılan ziynet eşyası alacağı davalarıdır. Yargıtay’ın 01.04.2019 tarihli kararında bu konulara dair dikkat çekici tespitler yapılmıştır.
Davalı erkek vekili, yargılama sonrası verilen kararın boşanma bölümüne ilişkin temyiz talebinden yazılı olarak feragat etmiştir. Yargıtay, bu nedenle boşanma hükmüne yönelik temyiz isteğini reddetmiştir. Yani boşanma yönünden verilen karar kesinleşmiştir.
Asıl tartışma, ziynet eşyaları üzerindedir.
Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi gereği, taraflardan her biri iddiasını ispatla yükümlüdür. Ancak karşılıklı iddialar söz konusu olduğunda, hayatın olağan akışına aykırı iddiada bulunan taraf ispat yükünü taşır.
Somut olayda Yargıtay, şu sonuca varmıştır:
Bu karar, boşanma davalarıyla birlikte açılan ziynet eşyası alacak davalarında ispat yükünün belirlenmesinin ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Yargıtay, hayatın olağan akışı ölçütünü esas almakta ve iddialar arasındaki dengeyi buna göre değerlendirmektedir.
📌 Özetle: Ziynet eşyalarının zorla alındığını iddia eden eş, bu durumu ispatlamakla yükümlüdür.